Of ve Rizeliler Kim Bunlar
Trabzon of doğumlu araştırmacı yazar Ömer Asan'ın Kaleme aldığı Kim Bu Oflular Ve Rizeliler Tarihimizi
Cumhurbaşkanı, TBMM başkanı ve pek çok vali, üst düzey bürokrat Rizeli. Son yıllarda en büyük ihaleleri alanlar Rizeliler. Uluslararası deniz nakliyatı Rizelilerde, vd.
Tarihi biraz geri saralım;
1869 Trabzon Vilayeti Salnamesine göre Of’ta; 350 medrese, 2363 talebe, 139 cami, 150 mescit, 1 tekke, 98 imam, 137 hatip, 82 müderris bulunmaktadır. Ayrıca 191 sıbyan okulunda, 4680 çocuk okumaktaydı. Buna karşılık; 10 kilise, 6 rahip, 5 Rum okulu ve 47 talebe olduğu belirtilmektedir. Bu oldukça yüksek bir okur oranıdır. Ne kadarının yazabildiği belli değildir. Aynı Salnameye göre, Trabzon vilayeti içinde yer alan 16 kaza içinde 686 medrese bulunmaktaydı.
Medrese çokluğu bakımından; Of, Bafra, Kelkit kazası ve Niksar nahiyesi öne çıkmaktadır. Bu medreselerin yarısından fazlasının Of’ta bulunması, tesadüf değildir. Of, Osmanlı ülkesinin okuma-yazma oranının en yüksek merkezi konumundadır. Of ve Oflular [Topaloğlu, s. 113] İslami eğitim ve öğretimin öncülüğünü yapmakla ünlüdürler. Örneğin, 1875’ten sonra ve1900’lü yılların başlarında Salaha Medresesinin (Rize) ilk hocası Oflu İsmail Efendi; Rize Kendirli (Goloz) Medresesi’nin ise neredeyse tamamı Oflu hoca ve müderrislerinden oluşmaktaydı; Paçanlı Yusuf Efendi, Hafız Numan Efendi, Osman Efendi, Hacı Tahir Efendi, Bakkal Hüseyin Efendi, Kireçhane köylü Kaytaz Ahmet Efendi’nin oğlu Kaytaz Mahmut Efendi.
Dinsel alanda, belki de bölge halkı geçmiştekinden daha örgütlüdürler. Örneğin, 19. yüzyılda Oflu birçok ünlü ulemanın ve halkın Sünni mezhebine mensup olduğu bilinmektedir. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarında, bölgede herhangi tarikat varlığına dair resmi bir belge ve bilgi yoktur. Cansız Hocaya göre [Cansız, s.13]: “Oflular vaktiyle medresenin hâkimiyeti altında akide itibarîyle ehlisünnet kalmışlardır. Of’a Şiilik, tekke girmemiştir. Of’ta 70 medrese mevcut iken Of’ta bir tekke yapılmamıştır. (...) ...tarikatlardan ilk defa Nakşibendîlik Erzurum’dan, sonra da Abdülhamit devrinde İstanbul’dan getirilmiştir. Bu tarikatın da burada tutunabilmesi Medrese ile bağdaşabilmesindendi. Nakşîlikten başka, tarihte burada hiç bir tarikata yer verilmediği gibi, bu tarikatın son mümessilleri de sona ermiştir.” Dâhiliye Vekâleti İskân Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ankete göre [Öksüz, s.762]; Of Kaymakamlığı’nın 23 Eylül 1925 (1341) tarih ve 562/2248 numaralı tezkeresinde, kazada, aşiret, kabile, tahtacı ve tarikat şeyhlerinin bulunmadığı beyan edilmiş.
Cumhuriyetin modernleşme simgesi sayılan Şapka Devrimi, ilk karşı çıkışı Of ve Rize’de görmüştür. 25 Kasım 1925 tarihinde çıkan Şapka Kanununun hemen ardından, Rize’de çıkan isyan, askeri kuvvetlerce bastırılır. 11 Aralıkta kurulan İstiklal Mahkemesi, üç gün süren yargılama sonucunda 143 sanıktan 8’ini idama, 14’ünü on beşer yıla, 22’sini onar yıla, 19’unu beşer yıla mahkûm eder. İdamlar, Dalyan Camisi önünde hemen infaz edilir. İdam edilen sekiz kişi şunlardır: Ulucami İmamı Hafız Şaban Hoca, Mahalle Muhtarı Tarakçıoğlu Yakup Çavuş, İslahiye İmamı Hacı Hasan Efendi, belediye bekçisi Kadir Ağa, Peçeli oğullarından Muhammed, Kamburoğlu Hafız Mahmut, Tarakçıoğlu oğullarından nakşi şeyhi Şeyh Numan Sabit Efendi [Rize Tarihi, s.211].
İrşad heyetlerinin programında yer alan ve fiilen uygulamaya sokulan “Şapkanın kabulünün din esaslarına aykırı olmadığı” gibi modernleşme yolundaki “devrimci” kararlar, yüzyılların geleneklerine sahip topluluklarda, derin ve unutulmaz izler bırakmaktadır. Buna Doğu Karadeniz’in “özgürlüklerine (!)” fazlasıyla düşkün, tutucu ve geleneklerine sıkı bir şekilde sahip çıkan, üstelik Osmanlı’nın otoritesini tanımamakla ünlü Of ve Rize halkı en belirgin örnektir. Bir zamanlar zorla şapka giydirilen yerli halk, bugün sarık ve şalvara geri dönmüş; siyasi İslami hareketin öncülerini yetiştirmede, ön sıralarda yer almıştır. Bu tavrın, sabırsız bir “modernleşmeye” mi, yoksa yerleşik geleneklere radikal müdahalelere karşı bir direniş mi olduğu tartışma konusudur.
Dönelim günümüze;
Cumhuriyet "devrimcilik" adına sorun gördüğü her şeyi travmatik bir şekilde çözme yoluna başvurdu. Her sorunlu yere İstiklal Mahkemeleri adı altında infaz heyetleri gönderip kin ve nefret tohumları serpti. Karşısında duran Ermeni, Rum, Türk, Müslüman, Solcu, Sağcı, kim olursa olsun ezdi, geçti. Ve o coğrafyanın, illerin halkı da bu katliamları unutmadı, bir sonraki kuşaklara hesabının sorulmasını miras olarak devretti.
Kürt Meselemiz de aynı travmatik müdahaleler ve miraslarla devam etmekte ve geleceğimiz iyice kararmış durumda.
Asıl soru şu: Meseleleri travmatik bir şekilde çözmeme iradesini kim kullanıyor ve neden?
Kaynaklar
Kitaplar
Ak, Orhan Naci, Rize Tarihi, Rize, 2000
Atuf, Nafi, Türkiye Maarif Tarihi I, İstanbul, 1930
Atuf, Nafi, Türkiye Maarif Tarihi II, İstanbul, 1932
Bahadır, Yılmaz, Bahadıroğulları, İstanbul, 2002
Beldiceanu, Nicoara, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi I, Say Yay., İstanbul, 1991, s.145-170
Bostan, Hanefi, XV-XVI. Asırlarda Trabzon, TTK, Ankara, 2002
Fallmerayer, Jakop Philip, Doğu’dan Fragmanlar, İmge Kitabevi, Ankara, 2002
Galanti, Avram, Vatandaş Türkçe Konuş, Kebikeç Yayınları, Ankara, 2000
İnalcık, Halil, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ, YKY, İstanbul, 2003
Karpat, Kemal H., Osmanlı Nüfusu (1830-1914), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2003
Kazmaz, Süleyman, Çayeli, Ankara, 1994
Kazmaz, Süleyman, Rize-Çayeli I, Ankara, 1998
Ksenofon, Anabasis, Maarif Yayınları, İstanbul, 1964
Latacz, Joachim, Homeros, homer kitabevi, İstanbul, 2001
Lowry, Heath, Trabzon Şehrinin İslamlaşma ve Türkleşmesi, Boğaziçi Ü. Yay., İst., 1981
Sarıkaya, Yaşar, Medreseler ve Modernleşme, İz Yayınlcılık, İstanbul, 1997
Şevket, Şakir, Trabzon Tarihi, Trabzon Belediyesi Yayını, Trabzon, 2001
Tarakçıoğlu, Mustafa Reşit, Trabzon’un Yakın Tarihi, KTÜ Yayını, Trabzon, 1986
Timur, Taner, Osmanlı Kimliği, Hil Yayıncılık, İstanbul, 1994
Topaloğlu, İhsan, Bölge Tarihinde Rize, Topaloğulları Derneği, Trabzon, 1998
Turan, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 2002
Türkdoğan, Orhan, Etnik Sosyoloji, Timaş Yayınları, İstanbul, 1997
Umur, Hasan, Of ve Of Muharebeleri, İstanbul, 1949
Umur, Hasan, Of Tarihi, İstanbul, 1951
Umur, Hasan, Of Tarihine Ek, İstanbul, 1956
Yiğit, Altay, Çaykara ve Folkloru, Ankara, 1981
Yıldız, E, - Ak, M, Doğu Karadeniz’de Kültürel Kimlik, Çatı Kitapları, İstanbul, 2002
Makaleler
Cansız, Mustafa, Of Kazasının Umumi Tarihçesi, İnan Mecmuası, S:38, Trab., Mart 1948,
Hacımüftüoğlu, Nasrullah, Of-Çaykara Müftüleri, (440–486), Uluslararası Tarih-Dil-Edebiyat Sem. Bild., 3-5 Mayıs 2001, Trabzon Val. Yay., Trabzon, 2002
Öksüz, Hikmet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Laikleşme Sürecinde Trabzon’da Aşiret ve Şeyhlerin Durumu (1925) (755–769), Uluslararası Tarih-Dil-Edebiyat Sem. Bil., 3-5 Mayıs 2001, Trabzon Val. Yay., Trabzon, 2002
Shukurov, Rustam, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Türkçe Konuşan Bizanslılar, Trabzon Tarihi Sempozyumu, Trb. Val. Yay., Trabzon, 1999
İnternet
Akyol, İzzet, Türkiye’nin etnik ve dini bileşimi Trabzon örneği, www.matbuat.com
www.orman.gov.tr
www.die.gov.tr
Salname
Trabzon Vilayeti Salnamesi/1869, Çeviren: Kudret Emiroğlu, Trabzon Vakfı, Ankara, 1993
Trabzon Vilayeti Salnamesi/1888, Çeviren: Kudret Emiroğlu, Trabzon Vakfı, Ankara, 2002
Belge
1930–1940 Yılları Vilayet Belgelerine Göre Trabzon, Trabzon Valiliği, Trabzon, 1997