Güngören Nereye Gidiyor?
Bir Zamanların Elit Semti, Bugünün Kırılgan Yüzü

Bir zamanlar sanatçılar yetiştiren, İstanbul’un saygı duyulan semtlerinden biriydi Güngören. Sokaklarında hayat vardı, insanlar birbirini tanır, selam verir, büyüklerine saygı gösterirdi. Kültürle, sanatla yoğrulmuş bu güzel ilçe, son 20-25 yılda adeta gözlerimizin önünde çöküşe sürüklendi.

Bugün sokaklarında yürürken tanıdık bir yüz görmek neredeyse imkânsız. Bir zamanların "abileri", o kültürlü, vakur insanlar yok artık. Yerine, hayata tutunmaya çalışan, ama çoğu zaman tutunacak bir dal bulamayan insanlar geldi. Mahalle aralarında madde bağımlısı gençleri görmek içimizi acıtıyor. Gencecik insanlar, geleceği karanlık bir boşluğa doğru sürükleniyor. Ve biz, elimizden bir şey gelmeden sadece izliyoruz.

Peki ne oldu Güngören’e?
Yanlış planlamalar mı, ilgisizlik mi, yoksa sadece zamanın getirdiği kaçınılmaz bir dönüşüm mü? Aslında hepsi. Güngören, konum olarak İstanbul’un kalbinde sayılabilecek bir noktada. Ulaşım ağı kuvvetli, ticaretin ortasında bir yer. Ama tüm bu avantajlara rağmen neden geriye gitti?

Çünkü ruhunu kaybetti bu ilçe.
Çünkü insanlarını kaybetti.
Çünkü yönetenler dinlemedi, halk anlatamadı ya da sesini yeterince yükseltemedi.

Kentsel dönüşümle birlikte kimlik de dönüştü. Mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri, ortak değerler birer birer silindi. Beton binalar yükselirken, insanlık alçaldı. Gençler için sosyal alanlar inşa edilmedi. Kitapla, sporla, sanatla tanışamayan gençlik, başka yollar aradı. Ve maalesef bazılarının yolu uyuşturucuya, suça, umutsuzluğa çıktı.

Bizler bu ilçede büyüdük. Bizler bu sokaklarda oyun oynadık, okullarda hayaller kurduk. Bugün ise geçmişiyle gurur duyan ama geleceğinden endişe duyan insanlar olduk. Güngören’in yeniden ayağa kalkması için sadece bina yapmak yetmez. İnsan inşa etmeliyiz. Umut inşa etmeliyiz.

Yerel yönetimlere sesleniyoruz: Güngören hâlâ kurtarılabilir. Gençlere sahip çıkın. Eğitim, sanat, spor alanlarını çoğaltın. Eski Güngören’i geri getiremezsiniz belki ama yeni bir Güngören inşa edebilirsiniz.

Güngören bizim. Ya sahipleneceğiz, ya da sessizce yitip gittiğini izleyeceğiz.